14 Eylül 2009 Pazartesi

İtalya GP: KERS vs tek pitstop stratejisi...


Şu aralar içinde bulunduğum yoğunluk ve sinir-stres ortamından dolayı yazıları hemen yayınlayamaıyorum, takip edenler kusura bakmasın...

Yarış öncesinde yazdığım yazıda da söylediğim gibi Monza aerodinamiğin ön planda olduğu bir pist değil. Burada kazanan her zaman motoru güçlü olan ve motordan en yüksek verimi alabilen araçlar...Yarışın sıralamasına ve pole den itibaren ilk 5te yer almış araçlara baktığımızda da Mc Laren Brawn ve Force-India'nın Mercedes motoruyla yarıştığını ve neden başarılı olduklarını anlamak güç değil. Ama ilk yazıda da söylediğim gibi buradaki tek etken motor gücü değil. Bunun en büyük örneği de Brawnlar'ın izlediği tek pitstop stratejisi. Önlerindeki KERS kullanan 2 araçtan kopmamalarını ve 5 ve 6. sıradan gelip pole ve 2.liğe oturmalarının sebebi de bu strateji.(ve tabi ki Hamilton'un bir anlık hatası.)

Bu haftasonu tartışmasız en iyi araba Mc Laren'den Hamilton'un kullandığı yeni kısa aks aralıklı araçtı. En iyi motor, iyi bir pilot ve KERS sayesinde pole'e Hamilton o hatayı yapana kadar sahip oldular. Hakkinen, Schumi, Alessi'de dahil her büyük pilotun hayatında en az bir kere yaptığı ve aracından inip ağlamaktan çekinmediği bir hataydı ve yarışın sonlarına doğru kaybedilen konsantrasyona bağlamak gerçekten doğal ve olası. Tabii bu hata en çok Ferrari'nin işine yaradı. Tifosi tribünleri kırmızıya boyamışken en az bir arabayı kürsüye çıkartmalılardı ve çok büyük bir şans eseri 3.lüğü elde ettiler.

Beni en çok şaşırtan startta herhangi ciddi bir kazanın yaşanmamış olmasıydı. Asfalta sığamayanlar kaçış alanındaki yükseltilmiş tümseklere ve bariyerlere korkmadan yöneldiler.

Buarada KERS sisteminin start-finish düzlüğünde 20m kadar bir avantaj yarattığı söylense de bence artık KERS kullanmayan takımlar için bu bir bahane olmamalı. Burada ilk defa KERS sistemini kullanan Renault bile bir faydasını göremedi. Button bu 2.likle şampiyonluk iddiasını iyice kuvvetlendirdi. Barichello ise en sevdiği pistte tekrar kanamanın büyük sevincini yakaladı. Yarış bittikten sonraki sevinci görülmeye değerdi bence. Fisichella derseniz? Onun keyfi yerinde, Ferrari'nin direksiyonunda...

İtalya yine bize beklendiği gibi sürprizli ve eğlenceli bir yarış seyrettirdi. Kazanan yine beklenmedik isimler oldu...

Özgür

12 Eylül 2009 Cumartesi

İtalya Monza GP

Herkese tekrar merhaba...Bu hafta sonu yapılacak İtalya GP Spa yazısında da söylediğim gibi takvimdeki en heyecanlı yarış pistlerinden bir tanesi. Karakter olarak takvimdeki hiç bir piste benzemeyen, '90 ların başındaki turbolu zamanında pilotların 380km hıza ulaşabildikleri, pist boyunca sürat ortalamasının en yüksek olduğu bir pist burası. Geçen yıl ise en yüksek hız start-finish düzlüğü sonunda yaklaşık 340km'di.  , 1. 6. 7. ve 11. virajlar dışında keskin virajı bulunmayan, tamamen yüksek hız için tasarlanmış, tarihi çok eskilere dayanan bir yarış burası. 1922'de inşaa edilmiş eski bir pist olmasından dolayı çok geniş bir asfalta sahip olmaması geçişi zorlaştırmakta ve pilotların ustalıklarını konuşturmalarını gerektirmekte. Mekanikerler burada yüksek hız nedeniyle sürükleme etkisini çok iyi hesaplayarak bu etkiyi minimum düzeye indirecek aerodinamik ayarları seçmeye çalışmaktalar. Kanat açıları neredeyse yere paralel denecek düzeyde. Mekanik yol tutuş sadece 4 viraj için ve frenleme için. söz kosunu. Ağırlık dağılımında ise ağırlık merkezini kokpite olabildiğince yakın yapmaya çalışmaktalar. Sıcak hava sert ve orta sert lastikleri kullanmaya elverişli olsada mekanik yol tutuş gereksinimiden dolayı yumuşak ve orta sert lastikler kullanılmakta. Vites oranları ise aracı start-finish sonunda en yüksek hıza çıkaracak bir 7. vites, ve kalkışta 1. viraja kadar aracı çıkabileceği en yüksek hıza ulaştıracak kısa ilk 4 vitesten oluşmakta. Frenler için de olabileceği en dengeli ve en güçlü kombinasyonlar seçilmekte.

Antrenmanlara bakıldığında Force-India yine bir çıkış yakalamış Sutill'le. Luizzi ise merak konusu. Fisicella Ferrari'ye çok çabuk alışmış olacak ki şimdiden Raikkonen'le çekişmeye başladılar bile. Benim düşünmce Ferrari'lerin gerçek derecelerini her yıl olduğu gibi antrenmanlarda saklamaya çalıştıkları yönünde. Bu yarış aslında çok kritik çünkü İtalya'da bir pist, Ferrari gibi bir italyan takımı otomobilinin koltuğunda İtalyan bir pilot oturmakta, rüyaya adım adım yaklaşılmakta (bu noktaya fazlasıyla dikkat edilmesi taraftarıyım). Brawnlar, Mc Larenler ve BMW sauberler antrenmanların hakimi ama herşeyi birazdan başlayacak sıralamalarda göreceğiz.

Evet sırlama turları da tamamlandı ve sıralama Hamiltion, Sutil ve Raikkonen şeklinde. Fisicella'nın dolu depoyla turlar attığını ve otomobile tam alışamadığını varsayıyorum ve yarın için iyi bir derece alacağina inanıyorum. Diğer taraftan eski takımın arkadaşının kendisinden daha başarılı olduğunu görmekte düşündürücü. Force-India gerçekten de Spa'dan itibaren güzel bir çıkış yakaladı ve devam ettirmekte. BMW-Sauberlerin de antrenmanlarda iyi dereceler almalarına rağmen sıralamalarda iki aracında motor problemi yaşayarak yarış dışı kalması da motor ayarlarında (rev mapping ya da high-end tahminim) ciddi bir yanlış yapıldığını ortaya koyuyor ve sıkıntılar yaşayan Sauber için fazlaca düşündürücü.

Şampiyona lideri Button için bu yarışı kazanırsa uzak ara şampiyonluğunu ilan edeceği söyleniyordu ama sıralamardan sonra biraz şansa ihtiyacı olduğu görülüyor. RBR-Renault lar ise sıralamalarda 9 ve 10 sırayı alarak kendilerinden bekleneni veremediler. Bunun sebebi ise yaşadıkları motor arızaları nedeniyle motor tasarrufu yapmaları olarak düşünülebilir. Bu durum en çok Vettel için kötü oldu çünkü pilotlar sıralamasında 3. ve önündeki Baricello'yla aralarında 3 puan fark var.

Monza'da her zaman kimin kazanacağını tahmin etmek çok zor iştir. Kalkıştan sonra 1. virajda sıkışan ve kaza yapıp yarışa veda eden ya da avantajını büyük ölçüde kaybeden pilotların bir çok örneği var. Ek olarak chicane'ı içten kesen ve pitten geçme cezası alan, motor patlatan parabolica'yı dönemeyen ve hızlı virajlarda aracın mekanik yol tutuş sınırlarını aşarak arkadan kopma yaşayıp yarışdışı kalan pilotlar nerdeyse her yarışın vazgeçilmezi burada. İşe bir de benzin yüklerinin belirsizliği katıldığında burada kesin bir tahmin yapmak gerçekten zor.

Yarın ki yarışta bu sezon KERS i iyi kullanarak güzel çıkışlar yapan Raikkonen Sutil'e şans tanımadan Hamiltonla yan yana gelerek 1.lik için daha ilk virajda çekişmeye başlayacak fakat arkasındaki Kovalainen'i de hesaba katmak zorunda. Brawnlar da yarın için podyum için şans kollayan ekip olacağından göreceli olarak çekişmeli ama genelde start-finish düzlüğünde geçişler görebileceğimiz ve pit stopların geçiş için kullanılmaya çalışıldığı keyifli ve hızlı bir yarış seyredeceğiz.  

Herkese iyi eğlenceler....

Özgür

3 Eylül 2009 Perşembe

"En büyük hayalim Ferrari'de yarışmak" diyen İtalyan pilot Fisichella'nın hayali gerçek oldu. Sezonun kalan 5 yarışında Massa'nın yerine Fisichella yarışacak!!

Herşey geçen yarış öncesinde Baddoer'in sürdürdüğü başarısız tempo ve Fisichella'nın Spa'da sıralamalarda gösterdiği başarı sonrasında ciddi şekilde konuşulmaya başlandı. Fisichella "Ferrari'de yarışmayı çok isterim ama takımdan böyle bir talep gelmedi" dedi ve Ferrari'den bu konuda telefonlar aldığını yalanladı. Force-India Fisichella takımda kalacak açıklamasını yaptıktn sonra da herkes bu duruma inanmıştı. Ama bu gün çok ilginç bir şekilde Ferrari Force-India'yı da ikna ederek Fisichella'yı sezonun kalan 5 yarışı için 1 numaralı arabanın koltuğuna oturtmayı başardı...Şüphesiz Spa yarışında yakalanan başarının bu trasferde etkisi çok büyük. Fisichella adeta eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürdü diyebiliriz:) 

Fisichella 36 yaşında ve Baricello'yla birlikte pistteki en tecrübeli pilotlardan biri. Bu güne kadar 226 yarışa katılmış, 275 puan toplamış ve 19 defa podyum görmüş. Ferrari yine en iyi tercihi yaptı ve pilot konusunda da kendini garantiye aldı diyebiliriz. Eğer Massa eski performansını yakalarsa Raikkonen gidecek, yakalayamazsa  Massa'ya yeni bir takımın yolu görünüyor diyebiliriz...Şimdilik bu kadar

PS: Ben demiştim!!!

30 Ağustos 2009 Pazar

Belçika GP sonrası... Biri Raikonen kazanır mı demişti?


Tartışmasız bu sezon yapılan en heyecanlı yarıştı.Daha sıralama turlarında ne kadar ilginç bir yarış olacağının sinyallerini vermişti bize. Bu gün beklendiği gibi en iyiyi seyrettik....

Yarış öncesinde bu sabah pilotların benzin yükleri açıklandığında herkes fazlasıyla şaşırdı. Hepimiz 1. cepten başlamaya hak kazanan Fisicella'nın en hafif otomobille piste çıktığını düşünürken, en hafifi araç 4. sırada başlayan Baricello'nun çıktı... Fisicella büyük bir hırs yapmış olacak ki kariyerinin son yıllarında hayaline ulaşmak için bir sıçrama yapma ihtiyacı hissetti. Mekaniklerin de olağan üstü çalışması ve Mercedes motorunun yardımıyla Fisicella yarışı kazanan Raikonen'in arkasından 2sn den daha fazla kopmadı, pitstoplarda adeta savaş yaşandı ve bizi gerçekten bir kez daha şaşırtarak kürsünün 2. basamağına çıkmayı başardı.

Raikonen KERS sisteminin ve startta sorun yaşayan Baricello'nunda yardımıyla 6. sıradan öyle bir çıkış yaptı ki daha ilk viraja gelmeden Trulli'nin arkasında 3. lük için savaşan 3 araçtan biri oldu. Pistten dışarı taşmış olsa bile geniş asfalt kaçış alanını hızlanmak için çok iyi kullandı. Yokuş tırmanılıp tam gaz düzlüğe gelindiğinde ise Trulli'nin iç tarafı kapatmasına rağmen dışarıdan daha fren mesafesine gelmeden hızlı bir şekilde geçip 2. liği ele geçirdi.

Tabi arka tarafta kıyamet kopmaktaydı. araçlar ilk sektörden çıkmadan önce Button ve Hamilton sonra da arkalarında kazadan kaçma isteyen Grosjean ve Alguersuari bariyerlere çarparak yarış dışı kaldılar. Daha ilk tur bitmeden güvenlik aracı piste girmek zorunda kaldı. Güvenlik aracının çıkmasının ardından Raikonen düzlükte yine KERS'in de yardımıyla Fisicella'yı geçmeyeiş başardı ve yarış sonuna kadar Fisicella'yı arkasında tutarak uzun süreden sonra tekrar kürsüye çıktı. Bence üzerinde geliştirme çalışmaları durdurulmuş bir otomobille büyük bir başarı. Raikonen'in Ferrari'den transfer olması gündemde. Transfer olursa nereye gideceği konusunda tahmin yürütmek şimdilik güç. Ama kendisi için güzel bir yatırım yaptığı söylenebilir.

Yarışa 3. başlayan Trulli ise hayal kırıklığı yaşayarak yarışı tamamlayamadı ve garaja geri döndü. Diğer bir ilginç gelişme ise ki bence gayet heyecan vericiydi, Baricello'nun Brawn-Mercedes'i yarışın bitmesine 4 tur kala beyaz dumanlar atmaya başladı. Bitime 3 tur kala telsizden motorun duman attığı ve aracı daha fazla zorlamaması söylendi. 2 tur sonra ise takım muhtemel bir yağ kaçağı olabileceğni ama telemetri verilerinde bir sorun görünmediğini ve devam edebileceği anonsunu yaptı. Yarış bittikten sonra ise Baricello araçla kapalı parka girmek için pite girdiğinde araç alev aldı. Motorun yarışın bitimine çok az kala iflas edip etmeyeceğini seyretmek gerçekten de çok heyecan vericiydi...

Bunun dışında 15. sıradan başlayan Mc Laren'den Kovalainen'in 6. olarak bitirmesi, pistte RBR-Renaultlarla BMW-Sabuberler arasında yaşanan savaş ve geçişler GP'ye renk kattı denebilir.

Spa yine kendinden bekleneni yaptı, tecrübeli ve yetenekli pilotları ve iyi hazırlanmış mekanikerleri arka sıralardan alıp ön sıralara taşıdı. Hepimize özlediğimiz tarzda bir yarış seyrettirdi...

Şimdilik yazmak istediklerim bu kadar. Yapmak istediğim bir kaç teknik analizi de hafta ortası yayınlamayı düşündüğüm yazıya ekleyeceğim.

PS: Ben Raikonen kazanır demiştim!!!

Özgür

29 Ağustos 2009 Cumartesi


Gerçek pilotların pisti Spa-Francorchamps...Kesinlikle takvimdeki hem pilotlar hem de mekaniklerler için en teknik pist, uzun yıllardır da vazgeçilmez olmasının yegane sebebi bence...Kısa start-finish düzlüğünün başındaki ve sonrasındaki keskin virajlar adeta "start-finish'i boşverin, asıl yarış birazdan başlayacak" dercesine bizi 1. virajdan 5. viraja kadar tam gaz geçilen uzun bölüme yönlendirmekte. Daha yarışın ilk turunda, bütün araçlar hep birlikte 5. viraj için frenleyene kadar neredeyse 7-8sn boyunca 7. vites tam devirde çığlık atarcasına insanın kanını kaynatırlar, 5. viraj sonrasında da zorlu virajlarla Spa pilotların yeteneklerini sınar, iyi araçla kötü araç arasındaki farkı ilk turda açığa çıkarır. Mekanikler burada ivmelenme mi, son hız mı daha önemli? Bir türlü karar veremedikleri için ayarları genellikle 5. virajdan sonraki bölümü düşünerek daha fazla yere basan 1. virajı dönebilecek kadar kıvrak, 1-5.(1. sektör) ve 15-18(3. sektör). viraj aralıklarında yolda kalabilecek limitte aerodinamik tutunmaya sahip ve düşük pist sıcaklıklarından dolayı kullanılan yumuşak lastiklere frenlemede en insaflı davranacak ağırlık ve fren oranı dağılımlarını seçerler. Ayarlarda yapılacak ufak hatalar burada affedilmez. Ayrıca Belçika'da ormanın içindeki bu pist hava durumu bakımından komşusu Almanya Nürburgringle aynı karakterdedir, kararsız hava yağmur ve pist üzerindeki ani soğumalar bir anda bütün stratejileri alt üst eder.

Pist konusunda bu kadar konuştuktan sonra bu hafta sonuna geçelim... Sıralamaları seyrettiyseniz eminim kafanız karıştı. Daha son bir kaç yarışta atağa geçen Mc Laren ve Brawn'ın ani düşüşü, son sıraların vazgeçilmezi Force India'dan Fisichella'nın beklenmedik!! pole pozisyonu, orta sıraların vazgeçilmezi Toyota'dan Trulli'nin 2. cepten başlaycak olması ve F1'den sezon sonunda çekileceğini açıklayarak bizi üzen BMW'den Heidfeld'in 3.lüğü biraz kafa karıştırıcı olabilir...Ama aslında ilk üçteki pilotların sıralamalarda bu derece başarılı olup !!bu prestijli yarışta!! aldıkları sonuçların ortak birkaç nedeni var. Pilotları tek tek değerlenirecek olursak:

Force India, Fisichella: Sezon başından beri küçük bütçeleriyle sponsorlarına istediğini verememiş bir takım. Burada sansasyonel bir başarı sponsorları biraz olsun sevindimekte etkili olabilir diye düşünerek iddialı pilotlarını boş depoyla piste yolladılar sonuç 1.lik. Bu durum Renault'dan beri başarı yüzü göremeyen Fisichella için de transfer dedikodularının yayıldığı bu dönemde güzel bir reklam oldu...Massa'nın sakatlığı ve İtalyan takımı Ferrari’nin herhangi bir İtalyan pilotla henüz şampiyon olamamış olmasını da denkleme ekleyebiliriz. Burada aracı hazırlayan mekaniklerin ve Fisichella'nın da hakkını yemek istemiyorum gerçekten neredeyse kusursuz derecede piste ayarlanmış bir otomobil ve neredeyse mükemmel bir pilotaj. En iyi turu 3 kez seyretmeme rağmen herhangi bir kontra, geç frenaj, vites geçişlerinde bir problem, çizgiden ve pistten dışarı taşma göremedim. Gözümün önüne bir anda Hakkinen gelir gibi oldu adeta.

Toyota, Trulli : F1'deki diğer bir İtalyan pilot olduğunu da hatırlatarak Fisichella kadar çok başarı elde etmemiş olduğunu ve Fisichella'dan sadece 1 yaş küçük olduğunu söylemem yeterli olur sanırım. Sezon başından beri Toyota'nın başarısızlığı ve acaba çekilecekler mi? dedikodusu konuşulmaktaydı. Fakat Valencia öncesindeki yeni anlaşmaya imza atıp 2010'a kadar rekabetin içindeyiz dediler.

BMW-Sauber, Heidfeld: BMW ayrılacağını açıklamış olsa bile geliştirme çalışmalarını durdurmuş değil ve sezonu sonuna kadar kovlamak istedikleri açık ve güzel bir veda etmek istiyorlar, tabi sponsorları da yarı yolda bırakmadan. Takım çekildikten sonra yetenekli 2 pilot işsiz kalacaklar ve kendi reklamlarını kalan yarışlarda tüm riskleri alarak yapmaya çalışacaklar.

Yaptığım bu analizlerin sağlamasını da görmek istersek bu pilotların takım arkadaşlarının sıralamadaki yerlerine bakmamız yeterli. Diğer Force India pilotu dolu depoyla 11. sırada, Toyota pilotu Glock yine dolu depoyla 7. sırada ve yine kendine yeni bir koltuk arayışında olan BMW'den Kubica takım arkadaşıyla mücadele edercesine biraz daha fazla dolu depoyla 5. sırada Raikonen'in önünde.

Aslında bu gün yapılan sıralama turlarını sezondaki diğer yarışlarla karşılaştırmak istersek 4. sıradan itibaren bakmamız gerekir, şüphesiz ilk 3 pilot erken pitstop yaparak geriye düşecek. Geçen yarışı kazanan Baricello 4. sırada dolu depoyla yer almayı başardı, Brawn KERS sistemi kullanmıyor!. Baricello'nun hemen arkasındak Kubica yı saymazsak arkasında KERS'le bekleyen ve bu sezon çok iyi çıkışlar yapan Raikonen var. Bir aksilik olmadığı taktirde benim bu yarış için favorim. Glock'un hemen arkasında boğalar KERS kullanan RBR-Renault'larıyla ön sıraya çıkmak için Glock'u ezip geçmeye hazırlar. Son iki yarışta tekrar başarı yakalayan Hamilton ve Kovalainen ise tahminimce en dolu depoyla sıralamalara girerek en geç pitstop yapan pilotlar olmaya çalışacak ve puan için mücadele edecekler. Önlerinde RBR-Renaultlar varken kürsü ihtimalleri zayıf.

Yarın ne olursa olsun iyi pilotların iyi arabalarıyla geriden başladıkları yarışlar hep bol geçişli ve zevkli olmuştur. Pistin Spa olması da yarınki yarışa zevk katacak, kaçırmayın derim

Özgür

21 Ağustos 2009 Cuma

Valencia GP yarış ve sıralama öncesi değerlendirme...


Uzun tatil döneminden sonra ilk antrenmanlar yapıldı 2 yeni pilot, tatilde yaşanan Schumi heyecanı derken yarış geldi çattı...Uzun bi yazı olması gerekir bunun ama can sıkıntısı sebebiyle bi kaç bişey yazıp kendimi kederin içine gömücem tekrar...Hayat dediğimiz şey güzellikleri yıl içerisine serpiştirip problemleri ikişer üçer aynı gün içerisinde vererek insana yaşama sevincini unutturmakta çok başarılı her zamanki gibi...

Valencia da nasıl Gp olur derseniz cadde pisti ama Monte Carlo gibi skıcı deil daha eğlenceli geçiş olanakları daha zengin seyri daha zevkli bi pist. Malum Avrupada çok sıcak değil pist sıcaklıkları20 li derecelere düştüğü için takımlar yumuşak hamurlu lastikleri kullanmak zorundalar. Yumuşak hamur demek lastiklere iyi bakma zorunluluğu ve mecburi 2 pit stop hatta bazen 3 pit stop demek...Geçişlerin de çoğunun pit stopta ve arka düzlüğe benzeyen 12, 14 ve 16. virajlarda olacağını tahmin edebiliriz rahatlıkla... yarışı sıralamalarda domine eden ve pole de başlayan kürsüde bitirir bi terslik olmazsa...Takımlar burada daha çok ivmelenme ve yere basmaya ağırlık verildiğinden kısa vites oranları ve büyük kanat açılarını tercih edeceler. Böylece araçlar 315km civarında son hızlara ulaşabilecekler ama bize diğer çoğu pist yarışından daha hızlı gelecek cadde olduğu için üzülmeyin...

Pistte 2 çaylak bi eski tüfek var sırasıyla Grosjean, Alguersuari ve Badoer...En çok merak edilen Badoer in Ferrarideki performansı 99dan bu yana yarışmamış bir test pilotu ama kendini her zaman yarışmaya hazır olarak formda tutmuş 38 yaşında tecrübli bi pilot. Benim tahminim mucize eseri puan alabileceği yönünde. Pitteki en yaşlı adam kendisi. Yarışı antrenmanlarda domine eden Brawn ve Renault lar(aslında sadece renault yani Alonso diğeri çaylak Grosjean) varken kürsü Raikonen için bile imkansız...Ferrari geliştirme çalışmalarını durdurduğu için de bu durum sezon sonuna kadar değişmeyecek gibi.

Redbullarda ki düşüşün sebebi otomobilin yumuşak lastiklere olan tepkisi olabilir diye düşünüyorum...

Bir terslik olmazsa sıralamalarda da Alonso Button ve Baricello'yu ilk üçte göreceğiz yarın sıralama tamamlandığında...Hamilton dan da bi sürprüz görebiliriz tabi..

Keyfim yerine gelirse birazdaha ekleme yapmak istiyorum ya da yeni bir yazı, neyse artık...